Nano için en güzeli tabii ki Excel. Herþeyin doðalý güzel ama akvaryum zaten doðal bir ortam deðil, doðayý taklit etmek için Excel kullanýyoruz. Akvaryuma doldurduðunuz su mineral açýsýndan çok zengindir, demiri boldur bir bakarsýnýz gübresi orman olmuþ, klor oraný düþüktür Aqutansýz Nitrivecsiz bakteri dolmuþ. Ama canlýlarýn bunlara ihtiyacý olmadýðý anlamýna gelmez bu. Biyolojik reaksiyonlar için belli temel þeylere muhtaç bitkiler de. Bunlar dýþ çevreden baþka þekidle denk gelip buluþmuþtur bitkielr saðlýklý olmuþtur ama bu hep olacaðý anlamýna gelmez.
Mesela o gür gür gür bitkilerin kýrmýzý kýrmýzý rotalalarýn olduðu bakýmsýz akvaryumlardan bir tane bulup demir oranýný ölçün bakalým sýfýr mý çýkacak ? Bu mantýkla yeþil çay içip yoga yapan herkes kanseri de yener
Belli þeyler tesadüfen bir araya gelir, çeþme suyundan gelir, balýðýn yeminden gelir, tozdan gelir ama gelir, gelmeden olmaz, gelmiyorsa da mecbur kullanacaksýn Excel'i
Ben de zamanýnda 80-100 Nitrat, 8 pH ile diskus beslemiþimi yaþamýþ, ama hep yaþayacak diye birþey yok
Tabii burda kimseye birþey demiyorum. Bülent abiye karþý çýktýðým sanýlmasýn. Ben "Valla herþeyin doðalý güzel, hiç karýþmamak lazým, bütün makaleler bilimsel veriler boþ" zihniyetine karþýyým. Bir de alýnan verim, kullanýlan ürünler bitki türlerine göre deðiþir. Çýnar çok saðlýklýdýr ama alternethera yaþayamayabilir o ortamda mesela.