Beslenme bozuklukları ve fizyolojik etkileri Buraya kadarki 3 bölümde bitkilerin beslenmesinde rol alan besinleri, bu besinlerin bitki fizyolojisindeki rol ve önemlerini, eksiklik ve fazlalık durumunda ne gibi beslenme bozukluklarıyla karşılaşabileceğimizi mümkün olduğunca detaylarıyla ortaya koymaya çalıştım. Bu son bölümü ve özellikle iki tabloyu incelediğinizde muhtemelen bu kadar detayla (belki de bir kısmı anlaşılamayacak kadar karışık yada gereksiz diye düşünebilirsiniz) neden kafanızı karıştırdığımı düşünebilirsiniz. Ancak ben her zaman için direk sonuçlar göz önüne alınarak hareket edilmemesine ve bu aşamaya gelene kadar sistem içinde neler olup bittiğinin de kısmen de olsa bilinmesi gerektiğine inanıyorum. Hangi besinin ne işe yaradığının bilinmesi o besinle ilgili sorunların daha iyi anlaşılmasına yardım edecektir. Ayrıca benzer belirtiler birden fazla sorunun habercisi de olabileceğinden bunun da belirlenmesi kolaylaşabilecektir.
Akvaryum bitkileri sağlıklı ve düzenli bir gelişim sağlayabilmek için organik ve mineral besin kaynaklarına ihtiyaç duyarlar. Bu besinleri aşağıdaki basit gösterimli bir periyodik tablo üzerinden de görebiliriz. Bu besinlerin pek çoğuna çok küçük miktarlarda ihtiyaç duyulmasına rağmen, eksiklikleri durumunda hayati önem taşıyan biyolojik fonksiyonlar düzgün bir şekilde gerçekleştirilemeyecektir. Düzenli beslenme sağlanamadığı takdirde sağlık sorunları ortaya çıkacak ve bitkiler hastalanacaktır. Bitkilerin beslenmesinde yer alan besin çeşitliliği çok fazla sayıdadır ve bitkilere ulaştırılabilmesi için pek çok farklı yöntem mevcuttur. Bu pek çok besinin farklı fonksiyonları göz önüne alındığında, akvaryumdaki miktarları ve önem sıraları belirlendiğinde uygun gübrelemenin gerçekleştirilmesi için nelere ihtiyaç duyulduğu da ortaya çıkmış olacaktır.
Işık ve Co2 bitkili akvaryumların en çok polemik oluşturan, iki olmazsa olmazı. Genellikle akvaryumlarda, şu kadar ışık, yok grolüx yada day lıghet tartışır dururuz. Acaba hiç düşündünüzmü? Işık ve co2 birbiriyle ne kadar alakalı. Şimdi bu konuyu teknik bilgilere fazla girmeden açıklayalım. Sudaki karbondioksit ışık enerjisi kullanılarak, nişasta ve diğer yüksek enerjili karbonhidratlara dönüştürülür. Karbon kullanıldıktan sonra ortaya çıkan oksijen ise suya bırakılır. Bitki daha sonra besine ihtiyaç duyduğunda bu karbonhidratlarda depoladığı enerjiyi kullanır. Fotosentez olayının meydana gelebilmesi için gerekli olan maddeler, ışık, klorofil, karbondioksit, canlı organizmadır
Paylaş:
Takip Et:
Tüpü kaplayan metal ya da boyanın korozyon ve salınım yapma riski olabilir. Onun dışında aklıma gelen bir problem yok. Ben…
Merhaba, CO2 tüpünün gövde kısmını suyun içine koymamızın bir sakıncası olur mu? (sorma sebebim tüpü sump bölmesinde sakalamak istememden dolayı).
yeni bitkili akvaryumlarda yosun oluşumu oluyo ne yapabilirim
Merhaba, iyi günler. Benim bugün satın almayı düşündüğüm bitki olduğu için, buradaki yazınızı okudum. Bugün sadece, n11.com sitesinden 3 adet…
Tüpü kaplayan metal ya da boyanın korozyon ve salınım yapma riski olabilir. Onun dışında aklıma gelen bir problem yok. Ben…
Merhaba, CO2 tüpünün gövde kısmını suyun içine koymamızın bir sakıncası olur mu? (sorma sebebim tüpü sump bölmesinde sakalamak istememden dolayı).
yeni bitkili akvaryumlarda yosun oluşumu oluyo ne yapabilirim
Merhaba, iyi günler. Benim bugün satın almayı düşündüğüm bitki olduğu için, buradaki yazınızı okudum. Bugün sadece, n11.com sitesinden 3 adet…
teşekkürler yararlı bilgiler